8 Şub 2011

İndİrİm - Bakım Ürünlerİ

Arkadaşlar,
Clinique'te Boyner'de ikinci ürüne %40 indirim var.
Olay'de ise hem ürünler indirime girmiş hemde ikinci ürüne %50 indirim var. Yani 2 indirim almış oluyorsunuz.

Boyner'de genelde hem bakım hemde makyaj ürünleri indirimleri çok güzel oluyor. Ayın sonunu beklemenize gerek yok.

Douglas veye Sevil 'de bu kadar indirim yok. Sanırım John Freida ürünleri Douglas'ta daha uygun ama birde limango.com'a bakıyorum.





7 Şub 2011

Pilates


Henüz çok yeni bir pilates öğrencisi olmama rağmen bazı hareketleri sizinle paylaşacağım.
Pilatesi ne amaçla yaptığımız çok önemli. Şahsen ben ofis çalışanı olarak üstümdeki hamlığı atmak, boynumdaki ağrıları hafifletmek amacı ile yapıyorum. Bu arada da 2-3 kilo versem hiç fena olmaz tabi.

Kendime bir pilates topu aldım. Evde vakit buldukça, spora gidemediğim günlerde yapmaya çalışıyorum. Bunun yanında yediklerime dikkat ederim. Hayatımda hiç diyet yapmadım desem yeridir, ama yediklerime dikkat ederim. Zaten etçil değil, otçul bir insan olduğum için genelde sebze ağırlıklı besleniyorum. Ama kırmızı etten vazgeçmem. Meyveyi fazla tüketemediğim için suyunu sıkıp içiyorum. Bazen sebzelerinde suyunu sıkıp içiyorum. Şekeri hiç biz zaman kesemedim. Onun için evde esmer şeker kullanıyorum. Kendi ekmeğimi kendim yapmaya çalışıyorum. Sonuç olarak canım ne isterse yiyiyorum. Sadece ölçüsünü abartmamaya dikkat ederek.

Aslında uzun zamandır hayranlıkla takip ettiğim biri var. "Ellie Krieger". Home TV de çıkıyor. Bazı tarifleri acayip gelse de genellikle çoğunu beğeniyorum. Benim damak tadıma çok uyuyor. Tariflerini de yapıyorum. Klasik yemekler yapmıyor. Sağlıklı besinlerin sadece ottan ve tahıldan oluşmadığını gösteriyor. Hem lezzetli hem sağlıklı hem de pratik harika yemekler yapıyor. Digiturk'unuz yoksa www.foodnetwork.com'dan tariflerine ve videolarına ulaşabilirsiniz.

Gelelim pilates hareketlerine. Size birkaç basit hareket gösteriyorum. Emin olun bunları 20 dakika yapın ter içinde kalacak, kaslarınızın yandığını hissedeceksiniz. Kaslarınızın yandığını hissetmek harika bir duygu, çünkü çok yakında istediğiniz forma girmek üzeresiniz demektir.


Bu haraketleri pilates lastiği ile yapıyorum. 



Bu hareketler ise başta karın olmak üzere gluteus kaslarınızı çalıştırıyor.







Daha pek çok farklı hareket var ama ben en çok bunları uyguluyorum.

Kolay gelsin.

3 Şub 2011

MINERAL MAKYAJ - Çok para harcayalım diye

Tülin Şahin’nin bir lafı var. Biri size “makyajın çok güzel olmuş” demişse bilin ki size iltifat etmiyor, aksine kötü bir şey söylüyor. Çünkü belli olan makyaj yüzde sırıtan, yüze oturmamış  makyajdır. Fakat biri size “bugün çok güzel olmuşsun” derse o zaman iyi bir şey yaptınız. Çünkü yaptığınız makyaj yüzünüzde sırıtmamış, aksine çok doğal durmuş ve size güzellik katmış demektir.

İşte bunu sağlamanın yolu mineral makyajdan geçiyor. Çünkü en doğal görünüme sahip olmanızı sağlayacak ve bunu yaparken cildinize zarar vermeyecek ürünler mineral ürünlerden oluşuyor.Çünkü yüzünüzde doğal bir kusursuzluk yaratabiliyor.

Kozmetik dünyasının son 10 yılda, Türkiye'de de son 5 yılda çok yaygın olarak kullandığı mineraller harika bir buluş..Başta fondöten olmak üzere, allık ve  göz farı da mineral makyaj ürünü olarak bulunabiliyor.

Peki Mineral Makyaj nedir?
Mineral makyaj ve normal makyajın farkı şudur:  Kullanılan malzemeler yani içerikleri farklıdır. Mineral ürünlerde doğada bulunan mineraller kullanılır. (Titanyum dioksit, çinko oksit, mika, magnezyum ve stearik asitler.. gibi ) Talk, bizmut gibi maddeler genellikle içermezler ama içerenler var. İyice bakmak gerek. Çoğu da gözenekleri tıkayan zararlı maddelerden arındırılmıştır. Mineral makyaj ürünlerinin büyük bir çoğunluğu toz halindedir.

Faydaları Nelerdir?
O kadar para vermeye değer mi? Faydası olmasa da zararı nedir acaba derseniz yanılıyorsunuz. Çünkü zararı yok aksine faydası var. Hemen hemen tüm mineral makyaj ürün üreticileri, bu ürünlerin doğal ve güvenli malzemeler ile hazırlandığını söylese de içeriğini okumakta fayda var,çünkü kimileri kimyasal ürünler kullanabiliyorlar. Mümkünse paraben içerikli olanlarından değil, 100% organik sertifikalı mineral makyaj ürünlerinden seçin. Bir başka yararı da güneşten doğal bir korunma sağlıyor. Gözenekleri tıkamadığı için yağlı ve problemli ciltlerde rahatça kullanılabilir. Uygulanma şekline göre de ince çizgileri ve kusurlu görünümü en aza indirgeyebilirsiniz.
Kuru cilde sahip olanlar makyaj altına hafif bir nemlendirici sürebilir, ama tüm cilt tiplerinde uygulanabilir. Hatta hassas ciltlere bile.
Toz halinde olduğu için fırça ile uygulanması gerekir. Nemli bir sünger ile de kullanabilirsiniz. En iyi görünüm için dairesel hareketler ile uygulanmalı. 

Markalar Neler ? Hangisini almalı?
En İyileri:
Mineral Hygienics’in bizmut içermeyen geniş bir yelpazeye sahip ürünleri var. Ciltte uzun süre bozulmadan kalabiliyor.
Pur Minerals sıkıştırılmış mineral fondoten ve kullanıcıları son derece memnun.
Jane Iredale ürünleri pek çok spa merkezinde, sağlık kliniklerinde satılıyor. normal, sıkıştırılmış ve likit olarak mineral fondotenleri var. Son dönemlerde cilt bakımı içiren malzemelerde kattıkları için dermatologlar tarafından da tavsiye ediliyor. Likit mineral 120 TL, sıkıştırılmış mineral 116 TL, farlar 69 TL, parlatıcı 55 TL, ruj 65TL civarında.
Colorscience ürünlerinin yaratıcısı Bare Escentuals yaratıcıları olduğu söyleniyor.

Diğer Markalar:
Bare Escentuals mineral makyaj denince akla gelen ilk isim. Çok geniş bir ürün yelpazesi var. En çok satan ürünü Mineral Veil. Yüz, yanak, gözler için ayrı ayrı ürünleri var. Bakım ürünleri de içeren “Gece bakımı” kremi de var. Allık 70 TL, fırçası 50 TL civarında. Ebay'de 15 USD den satılan fondotenleri var. Tabi kargo parasını unutmamak gerekiyor. 
Sheer Cover, Bare’in parıltılı görünümünün aksine mat bir görüntü verdiği için tercih ediliyor.
GloMinerals sıkıştırılmamış, sıkıştırılmış ve likit olmak üzere 3 farklı çeşidi var. Vitamin ve antioksidanlarla zenginleştirilmiş.
Illuminare Cosmetics, 3 farklı etki veren likit fondoteni var. Nemli, ultra mat ve extra yoğun kapatıcı.
Laura Geller QVC si ile ünlü bir diğer marka.
Avon, ilk mineral ürününü 2006 da çıkardı.Avon’nun hiçbir ürünü marka ürünler kadar iyi olmuyor ancak fiyatı onlardan daha uygun.
Mary Key, diğer mineral ürünlerden biraz daha farklı maddeler içeriyor.
Philosopy, kutusunda süngeri ve aynası da var.    

Unutmayın, bu ürünlerin doğum yeri Amerika olduğu için oradan almanız veya getirtmeniz halinde ciddi fiyat avantajı sağlıyorsunuz. Zaten alışveriş sitelerinde bazı marka ürünlerinin ucuz olmasının nedeni de, onların direkt olarak oradan alınması.


2 Şub 2011

Mineral Makyaj

Kuzenimin isteği üzerine mineral makyajı araştırdım biraz.
Aslında tüm bildiğimiz makyaj ürünlerini çöpe atıp hemen bu ürünlerden almamız gerekiyor. Cildimiz için.
Size yarın markalarla beraber yazacağım..

31 Oca 2011

Hayat..

"0" dan başlarsın yaşama, "1" bakmışsın girivermiş hayatına. "2" de bir özlersin. "3" günlük ayrılık ölüm gibi gelir. "4" gözle beklersin. "5" vakit namazdan daha bağlısındır. "6" üstü insandır halbuki, "7" kat göklerde hissettirir kendini. "8" köşesindir mutluluktan, "9" doğurursun beklemekten. Sonunda "10" u çok seversin.


Geri sayım sen doğduğunda başladı. eğer "9" canlı bile olsaydın en fazla "8" kez kaçabilirsin ölümden. Bil ki "7" düvele sultan dahi olsan yerin "6" mekan olacak sana. En fazla "5" metre kumaş götürebileceksin. Kapatacaksın "4" açsanda gözlerini. Bu "3" günlük fani dünyada Azrail'e "2 kat olup yalvarsan da nafile. Ecel geldiğinde "1" gün öleceksin. İşte o an her şey "0" dan başlayacak.

28 Oca 2011

Taze Taze Aloe Vera

Sizinle kurumak bilmeyen sivilceleri bir an önce kurutmak için izlediğim son yolu paylaşmak istiyorum.
Ucundan taze koparılmış bir aloe vera yaprağını sivilcenin veya yaranın üstüne sürüyorsunuz, 2 gün içinde kuruyor, üstelik geride fazla hasar bırakmadan.
Annem saksıda aloe vera yetiştiriyor. Ona da yazlıktaki İngiliz komşusu vermiş ve demiş ki, ne yara varsa yaprağın ucundan kopar, sütünü sür.
Gerçekten de işe yaradı. Sadece problemli ciltlere değil, genel bakım olarak ta yararlanılabilir. Binlerce yıldır kullanılan ve vitaminler, mineraller, amino asitler ve enzimler içeren yapısıyla besleyici özelliği çok güçlü olan bu bitkiyi yetiştirmekte bakmakta çok kolay. Her türlü kesik, çizik, yanıklarda iyileştirici özelliği var. kozmetik dünyasının vazgeçilmez bir ürünü.


27 Oca 2011

Steak Hakkında Bilmeniz Gereken 25 Şey




1) Steak, ABD’nın ulusal yemeği sayılıyor. Çoğu zaman bonfile ile karıştırılan steak, daha yağlı bir et olma özelliği taşıyor. Beeves Butcher& Steakhouse'un sahibi Sidar Budak 'Bonfile de bir steak cinsidir ama bana sorarsanız onu steak kategorisine sokmam, çünkü bonfile yağsız bir ettir' diyor.
2) Bir dananın sadece sırt kısmından steak çıkıyor. Dananın yüzde 30luk kısmını kaplayan sırt kısmından çıkan et Dallas steak, T-bone steak, Kobe steak, bonfile ve New York steak olarak adlandırılıyor.
3) T-bone steak, hem bonfile hem de kontrfile parçasına sahip tek et çeşidi.
4)Adını Japonya’nın Kobe şehrinden alan Kobe steaklerinin dünyadaki en lezzetli, en yumuşak ve en pahalı et cinsi olduğunu söyleyen Beeftek’in şefi Sinan Ocak,masaj yapılarak ve bira içilerek büyütülen bu danaların,yaklaşık sekiz aya geldiklerinde muhteşem bir ete sahip olduğunu belirtiyor.
5) Steak alırken etin canlı ve parlak bir renge sahip olmasına özen gösterin.Nusr-et Steak House’un ortağı Nusret Gökçe, etin yağ oranı ve dağılımına çok dikkat etmek gerektiğini söylüyor ve özellikle ette bulunan yağın, tıpkı bir mermerin damarlı görüntüsü gibi olmasını tercih ediyor.
 6) İyi bir steak’in orta derecede içindeki pembe pişirilerek, rengi koruması gerekiyor. Çok piştiği zaman içindeki suyu kaybeden steak, kuruyor ve lezzetini kaybediyor. Türk toplumu çoğunlukla çok pişmiş steak tüketiyor ve böylece etin sadece posasını yani en değersiz halini yemiş oluyor.
7) Chez Bore Steak House'un executive chef'i Rıdvan Öztürk, 'Türkiye'de İslami kurallarca kesim sırasında dananın tüm kanı akıtılıyor. Fakat bu kesim yöntemi nedeniyle kasların içindeki besleyici kan ok oluyor ve sinirleri gerilen et daha sert bir hale geliyor' diyor
8) Et’n More’un şefi Musa Çağlayan, bir aşçının muhakkak et pişirme eğitimi alması gerektiğini söylüyor.
9) Dry age sistemi ile steak, sıfır derecede, yüzde 80 nem oranı ile yaklaşık 20 ila 30 gün arasında bekletiliyor. Bu süreç boyunca etin içinde bulunan tüm zararlı dokular sinir ve kolestrol yağıcı etmenler ortadan kalkıyor, etin içindeki mikroorganizma ve enzimler bu 28 günlük süreç boyunca bu görevi görüyor. Böylece dinlenen et, yumuşuyor ve lezzet kazanıyor. Dry age sistemi sırasında kesinlikle tuz ya da baharat kullanılmıyor.
10) Beymen Bej’in şefi Özgür Önol,'Steak yanında çoğunlukla patates tüketiliyor fakat iyi bir malzemeyi başka tatlarla karıştırmaya gerek yok. İyi kesim etin üzerine bir miktar deniz tuzu ve çekme karabiber ekleyerek, hardal ve salata eşliğinde yenmesinden yanayım” diyor. Özellikle hazmı kolaylaştırmak için steak yanında salatanın mutlaka yenmesi öneriliyor.
11) Steak için ucu çelik ve tek darbede kesen bıçaklar tercih ediliyor. Steak House 58’in şefi Sinan Şanlı, Zwilling marka steak bıçaklarını öneriyor.
12) Angus eti anatomik yapısı açısından etin içine doğru yağlanma özelliği gösteriyor. Bu nedenle en güzel steakler, Angus etinden çıkıyor. Angus hızlı erginliğe ulaşıyor ve erken yaşta yavruluyor. Böylece üretici açısından en çok cazip edilen hayvan olma özelliği taşıyor.
13) Angus, PR’ı en iyi yapılan hayvan. Türkiye’de de angus yetiştiriliyor fakat en makbulü Avusturalyalı anguslar.
 14)Steak öncesi apereatif birşeyler yenmesi (peynir tabağı) ya da kokteyl içilmesi öneriliyor.
15) No Seven Steak House'un işletme müdürü Sinan Ulukaya kırmızı şarap ve kırmızı etin lezzet olarak birbirini bütünlediğini ve bu nedenle de dünya genelindeetle birlikte en çok kırmızı şarap tercih edildiğini söylüyor. Steak yanına en çok Cabarnet Sauvignon ya da Merlot şarapları yakışıyor.
16) Ataşehir Etçi Steak House’un Kırgıl, bonfilenin az pişirilmeye müsait kadınlara, Dallas oranından dolayı erkeklere uygun et çeşitleri olduğunu belirtiyor.
17) Steak, genellikle tahta tabaklar üzerinde servis ediliyor, böylece hızlı ısı kaybetmesi az da olsa önleniyor.
 18) Steakler servis edilmeden önce birkaç dakika bekletiliyor. Böylece pişerken haraket olan sıvıların piştikten sonra tekrar yayılmasını sağlıyor.
19) Steak; süt, yoğurt, soğan ve şarap gibi içerisinde asit bulunan maddelerle marine ediliyor. Marine ederken soda ve limondan uzak durulması gerekiyor zira içlerinde bulunan gaz etin çürümesine sebep oluyor.
20) Bifteğin marine edilmesine gerek kendi yumuşaklığı yetiyor..
21) Günaydın Steak House'un müdürü Bora Tufan, steak pişirmeyi bilmek yerine, etin iyisinden anlamanın daha çok daha önemli olduğunu düşünüyor.
 22) Pişirme esnasında etin bıçak ya da çatalla delinmemesi gerekiyor. Aksi halde ette bulunan değerli sıvılar akıp gidiyor ve et, sert bir hale dönüşüyor.
23) İyi bir bifteğin ideal kalınlığı, 4 ila 8 santimetre arasında değişiyor.
24) Chez Bore'un müdürü Erkut Yomluer'e göre ise steak, kulağa hoş gelen sakin ve kaliteli bir müzik eşliğinde yenirse tadına doyulmuyor.
25) Steak sipariş ederken en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de pişirilme oranları. Az pişmiş (Rare): Kısa süreli mühürleme (yüksek ısı ile etin iki yüzünün dağlanıp, tüm besin ve sıvıların içinde kalması) ile pişirilip dinlendirilmesi. Etin içi kanlı, ıslak ve pembe kalır. Orta az pişmiş (Medium Rare): Çift taraflı mühürleme işlemi sonunda bir süre daha pişirilen etin içi pembe olarak bırakılır. İçi oldukça yumuşak ve ıslak kalır. Orta (Medium): Mühürleme işlemi sonunda orta ısıda sadece en ortası hafif pembe kalana kadar pişirilen etin içi orta ıslaklıkla ve hafif pembe şekilde kalır. Orta iyi (Medium well): Etin içinde pembelik kalmaz tamamen pişirilmiştir ve hafif ıslaklık kalır. İyi pişmiş (Well Done): Et tamamen pişirilerek içinde hiç sıvı ıslaklığı bırakılmaz.Bu tavsiye edilen bir pişirme sistemi değildir.

NO BLUES

No Blues; Hollanda orijinli folk, blues ve oryantal etkileşimleri entegrasyona tabi eden ve bunu da hakkıyla yapan, özellikle Farid Farjad'a has o hüznü bana bu şarkısıyla yıllar sonra tattırabilen, gitar, ut, kontrabas, keman, piano ve blues vokal üzerine şekillenen üç albüm sahibi altı kişiden biçimlenen pek hoş bir oluşum

Hoşgeldiniz

Hepiniz hoşgeldiniz.

Yorumlarınızı bekliyorum... :)